Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği
TAHUD
Toggle sidebar
Türk Hipertansiyon Uzlaşı Raporu 2025

Yedi büyük uzmanlık derneğinin ortak çalışmasıyla hazırlanan Türk Hipertansiyon Uzlaşı Raporunun 2025 güncellemesi yayımlanmıştır. Bu önemli bilimsel çalışmada TAHUD’un ilk kez resmi olarak yer aldığını sizlerle gururla paylaşmak isteriz.

Bu uzlaşı raporu için Türk Kardiyoloji Derneği, Türkiye İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği, Türk Nefroloji Derneği, Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği ve Akademik Geriatri Derneği birlikte çalışmıştır.

Özet

Türk Hipertansiyon Uzlaşı Raporu (THUR), dünyada çok önemli bir sağlık sorunu olan hipertansiyon tanı ve tedavisindeki gelişmeleri ülkemiz gerçekleri perspektifinden değerlendirerek, Türkiye’de hipertansiyon hastaları ile ilgilenen hekimlere temel bir başvuru kaynağı olabilecek pratik bir metin oluşturmak amacıyla ilk kez 2015 yılında yayınlanmış ve 2019’da güncellenmiştir. Son yıllarda hipertansiyon tanım ve evrelemesinde önemli değişiklikler olmuş ve çeşitli kuruluşlar kılavuzlarında farklı sınırlar ve kardiyovasküler risk belirleme için farklı skorlama sistemleri önermişlerdir. Bu veriler ışığında Türk Hipertansiyon Uzlaşı Raporu’nun güncellenmesi zorunlu hale gelmiştir. THUR’da daha önce yer alan 5 dernek dışında, birinci basamağın hipertansiyon tanı ve tedavisindeki önemi nedeni ile Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği ve toplumumuzun giderek yaşlanması ve yaşlılarda hipertansiyon tanı ve tedavisinin çok daha özellikli hale gelmesi nedeni ile Akademik Geriatri Derneği bu raporun 2025 güncellemesine katılmışlardır.

Güncellenen 2025 raporunda, “normal kan basıncı” poliklinik şartlarında ölçülen sistolik kan basıncının (SKB) 120 mmHg’nın altında ve diyastolik kan basıncının (DKB) 80 mmHg’nın altında olması şeklinde tanımlandı. Kan basınçlarının sistolik 120 – 139 mmHg arasında ya da diyastolik 80 – 89 mmHg arasında olması “artmış kan basıncı” olarak değerlendirilirken; kan basınçlarının sistolik 140 mm Hg ve üzerinde ya da diyastolik 90 mmHg ve üzerinde olması “hipertansiyon” olarak tanımlandı. Hipertansiyon Evre 1 (SKB: 140–159 mmHg veya DKB: 90-99 mmHg) ve Evre 2 (SKB ≥160 mmHg veya DKB ≥100 mmHg) olarak kategorize edildi. Hipertansiyon tanısında klinik kan basınçlarının yanı sıra ev kan basıncı ölçümleri ve ambulatuar kan basıncı değerlerinin de kullanılması vurgulandı. Laboratuvar tetkikleri başlangıçta istenecekler ve hipertansif hastalarda hedef organ hasarını saptamak için istenilebilecek ek tetkikler olarak detaylandırılarak, sekonder hipertansiyon araştırma kriterleri güncellendi. Yaş ve kırılganlık durumuna göre ilaç tedavisi için “eşik” ve “hedef” kan basıncı düzeyleri komorbiditeden bağımsız olarak 18–79 yaş (sırasıyla ≥140/90 mmHg ve 120–130/70–80 mmHg), ≥80 yaş (sırasıyla ≥140mmHg ve 130-140 mmHg) ve kırılgan hastalar (sırasıyla ≥160mmHg ve 140-150 mmHg) alt gruplarına göre belirlendi. İlaç tedavisine SKB/DKB ≥ 140/90 mmHg olan hastalarda (Evre 1 ve Evre 2) hemen ve hastaların hepsinde kombinasyon tedavisi ile başlanması önerildi.

Artmış kan basıncı tedavi alt grubunda (SKB: 130-139 mmHg, DKB: 80-89 mmHg), 3 ay yaşam tarzı değişikliğine rağmen değerlerin düzelmediği durumlarda diabetes mellitus (40 yaş üzeri, 10 yıldan uzun süredir diyabetli, komplikasyonu ve obezite, sigara kullanımı gibi diğer risk faktörleri olan hastalarda), kronik böbrek hastalığı (albüminüri >30 mg/gün veya spot idrarda albümin/kreatinin oranı >30 mg/g varlığında), kardiyovasküler hastalık (koroner arter hastalığı, periferik arter hastalığı, kalp yetersizliği), inme ve SCORE2 kardiyovasküler risk >%15 ve SCORE2 OP kardiyovasküler risk >%20 varlığında antihipertansif tedavinin başlanması önerildi. Bu raporda ACEİ (anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü), ARB (anjiyotensin reseptör blokeri), KKB (kalsiyum kanal blokeri), tiyazid veya tiyazid-benzeri diüretik ve MRA (mineralokortikoid reseptör antagonisti) tedavileri bazında kombinasyon tedavi algoritması, ilk adımda düşük veya tam doz başlanan ikili tedavi (“ACEİ veya ARB + KKB” veya “ACEİ veya ARB + diüretik”), ikinci adımda ikili tedavinin tam dozuna (düşük doz başlananlarda) veya düşük veya tam doz üçlü tedaviye (ACEİ/ARB + KKB + diüretik) geçiş, üçüncü adıma üçlü tedavinin tam dozuna (düşük doz başlananlarda) geçiş ve dördüncü adımda ACEİ veya ARB + KKB + diüretik + MRA dörtlü tedavisinin kullanımı şeklinde basamaklandırıldı. Monoterapinin öncelikle tercih edilebileceği özel durumlar ise 80 yaş üstü, kırılgan hasta, artmış kan basıncı ve ortostatik hipotansiyon olarak belirlendi.

2025 raporuna, önceki raporda olmayan 7 yeni bölüm (Hipertansiyonda kırılganlık değerlendirmesi, dirençli hipertansiyon, izole sistolik hipertansiyon, izole diastolik hipertansiyon, ortostatik hipotansiyon, hipertansif acil durumlar ve antihipertansif ilaç kullanan hastalarda ek kardiyovasküler ve renal koruma tedavileri) eklendi. Ayrıca, manuel aneroid ve ambulatuar kan basıncı ölçümü sırasında hasta ve hekimin dikkat etmesi gerekenler, kan basıncını artırabilecek ilaçlar ve diğer maddeler, kırılgan-dinç tanımı ve antihipertansif tedavi özelinde kırılganlık ve antihipertansif tedavi altında kan basıncını ideal düzeylerin altına düşürebilen kardiyovasküler olmayan ilaçlar adı altında 4 ek dosya sunuldu. Bu raporda sunulan kanıta dayalı öneriler poliklinik şartlarında tedavi edilen çoğu hipertansif hasta için geçerli olmakla birlikte, tedaviden sorumlu hekimin klinik değerlendirmesine göre vereceği karar hastaya özgü bireyselleştirilmiş tedavinin sunulabilmesinde kritik öneme sahiptir.

Documents

Vous pouvez trouver et télécharger les documents relatifs à Türk Hipertansiyon Uzlaşı Raporu 2025 ci-dessous.